7 Şubat 2013 Perşembe

sevmek aşktan önce gelir

Eskiden hayatta ki en önemli şeyin ‘aşk’ olduğunu sanırdım. İnsanlar aşkı bulmak için uğraşmalı, bulanlar kıymetini sonuna kadar bilmeli derdim. Aşık mısın ona diye sorduğumda hemen evet demeyen insanları anlamaz onların mutsuz olduklarını düşünürdüm.

Sevmek çok yetersiz bir kavramdı benim için. Meğer öyle değilmiş, yanılmışım…

Aşk dediğimiz şey saf bir çarpışma anından ibaret değil zaten, kimse o ilk göz göze gelmede çarpılmıyor. Günümüz dünyasında aşk kriterlerimiz doğrultusunda oluyor. İstediklerimizin belirli bir yüzdesi varsa karşı tarafta öyle ‘aşklaşma’ başlayabiliyor… Aşk ilk başta değil en sonda oluyor. Önce beğeni giriyor devreye, karşımızdakini çekici bulma. Sonra görüşme başlıyor, görüştükçe sonuç olumluysa eğer, takibini hoşlanma izliyor. Ve tabii bir tanıma sürecine giriliyor. Ve sevme geliyor ardından, tanıdıkça sevme. -Çünkü zaten bir insanı tanımadan sevemezsiniz, ama şimdilerde herkes önce aşık oluyor ve yalnızca iki aydır tanıdığı, hatta daha doğru dürüst tanıyamadığı insanı sevdiğini iddia ediyor. Bana kalırsa insanlar kendilerine, daha rahat sevişebilmek için yalan söylüyorlar. Kendi vicdanlarından kendilerini kurtarıyorlar belki de kim bilir. İşin kötüsü, başta sevdiklerine inandırdıkları için kendilerini, zamanla tanıdıkça aslında sevmedikleri tonla özelliğini görüyorlar karşısındakilerin, ama ‘seviyorlar’ ya, bu yüzden katlanıyorlar hoşlarına gitmeyen şeylere. Ve böylece aylar yıllar veriyorlar olmayacağını çok öncesinde anladıkları ilişkilerine. Geçen zaman, ilişkinin bitmemesi için bir neden sayılır oluyor belli bir yerden sonra. En nihayetinde bittiğinde ise o ‘olmaz’ ilişki sevdikleri insanı 2 haftada unutuyorlar. Yanlış olmasın biten ilişkilere saplantılı yaşanması gerektiğini savunmuyorum ancak gerçekten sevdiğiniz zaman bu kadar çabuk unutmamanız gerektiğine inanıyorum. –

Tanıyıp sevdiğiniz adam başka oluyor sonrasında, çünkü biliyorsunuz onu, neyi sever neyden nefret eder, en çok ne yakışır, nasıl yürür, neye kızar, onu en çok ne mutlu eder biliyorsunuz. Onunla zaman geçirmek size en büyük keyif veren şeylerden biri oluyor ve ona tutkuyla bağlanıyorsunuz. Hem dostunuz, hem ailenizden biri, hem sevgiliniz, kısacası canınız oluyor. Yanında huzur buluyorsunuz, dışarıda daha iyileri olsa da, bu sizi zerre alakadar etmiyor, çünkü aradığınızı bulduğunuzu biliyorsunuz. Ve en son kademe de karşınızdakine aşk duyuyorsunuz, zaman zaman yaptığı en ufak şeyle ona tekrar aşık oluyorsunuz. Var olduğunu her zaman hissetmeseniz de, yok olmadığını görüyorsunuz.

Yaşadığınız ilişkiye, hissettiğiniz duyguya bakın, kendinize dürüst olun ve tanımı doğru yapın. Eğer seviyorsanız, her şeyi yapın. İlişkinizden öyle kolay vazgeçmeyin, çünkü aşktan ziyade sevgi çok da kolay bulunmuyor…