5 Mayıs 2019 Pazar

U M U T

Değişen dünya, yetişen gençlik, içinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi koşullar, kötülüğün yayılması ve iyiliğin günden güne unutulan bir alışkanlık olması hepimizin dikkatini çekmiştir diye düşünüyorum.

Malumunuz sosyal medyasında insanların hiç tanımadıkları insanlara adeta nefretlerini kusarcasına yazdıkları yorumları hepimiz görüyoruzdur günün bir saatinde.

Alacağımız cevaplardan ötürü nasılsın diye sormak bile geçmiyor içimizden belki de çoğumuzun. Herkes kötü hissediyor buna bağlı olarak davranışları nezaketten yoksunlaşır bir hal alıyor, kimse kimseyi duyumsamıyor sokaktaki dilencilere kafa çevirir gibi yakınlarına ya da işte bir arada olduklarına kafalarını çeviriyor.

Kısacası dünya kendisi için dönerken biz insanlarda sadece kendimiz için yaşamaya alışmaya başladık.

Hayatta iyi insan olmak için misyon, iyi bir kariyer için vizyon gerekir.
Ve hepimizin ilk görevi; iyi bir insan olmak. Sanırım bazı şeyleri hatırlamaya ve bunun sayesinde hepimizin içinde umudun yeşermesine ihtiyacımız büyük.

Dün Coca-Cola İçecek' in sosyal sorumluluk projesi kapsamında Göztepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde kız öğrenciler ile birlikteydim. Okulun müdür yardımcısı Gonca Öğretmenin yürüttüğü bir proje olan Dezavantajlı Kızların Tekno-Girişimcilik Becerilerinin Artmasını Sağlamak için bir seminer verip atolye çalışmaları gerçekleştirdik.

Dezavantajlı kızlar diye bahsedilen konuyu biraz açalım;
Teknik lisede okuyor olmak ilk dezavantaj çünkü ülkemizde teknik liseler sizlerinde bildiği üzere üçüncü sınıf görülüyor ve müfredatları üniversiteye giriş sınavından farklı olduğu için bu öğrencilerin üniversitelerin lisans programlarına gitme oranı 2018 yılında sadece %5 .
Bu projede yer alan kızlarımız ise maddi ya da manevi açıdan da dezavantajlı. Anne-babaları boşanmış, vefat etmiş ya da sosyo ekonomik olarak düşük seviyedeler.

Gonca Öğretmen ve lisenin müdürü İbrahim Bey "Dünyaya meydan okuyan" bir lise hayali ile çıkmışlar yola. Okulda tiyatro kulubü var, bilişim laboratuvarı var, 24 tane tubitak projesi var, "Umdum Sensin Öğretmenim" diye öksüz ve yetim çocuklar için bir proje var, bizim dahil olduğumuz ve 9 ay sürecek olan proje var, saymakla bitmez tonla aktivite var, okulun panosu sürekli güncel.

Evet bir teknik liseden bahsediyorum. Öylesine vizyonerler ki; okulda akademik olarak düşük yeterlilikte olan çocuklara en sevdikleri öğretmenler seçtirilmiş ve bu seçim sonucu her biri en sevdiği öğretmen koçluğunda akademik başarılarını yükseltmek için birlikte çalışıyorlar.
Her gün Marmara Üniversitesinden öğrenciler okula ücretsiz ders vermeye geliyor. Bu okul gerçekten dünyaya meydan okuyor ve herkese örnek teşkil ediyor.

Gelelim dün seminerde bulunan kızlarımıza. Her biri ışık dolu, her biri umut saçıyor etrafına. Yaptığımız atölye çalışmaları kendini tanımak ve SWOT analizi yani güçlü ve zayıf yönleri üzerineydi. Her biri hedefini, hayalini, değerlerini ve ihtiyaçlarını yazdı. Kendilerini akıcı bir şekilde ifade edip, yol haritalarını anlattılar. Hepsinin hayalinde bir gün birilerine yardım etmek var.

Biz kazık kadar insanların zerre umrunda olmayan şey, küçücük çocukların hayali.

Güçlü yanlarını sorduğumuzda yakın arkadaşlara, hepsi birbiri için nokta atışı tanımlar yaptıktan sonra şunu dedi; "onun bu güçlü yanı benim şu zayıf yanımı geliştirmemi sağlıyor!"
İnanabiliyor musunuz? Ben inanamadım çünkü çoğumuz ne bunu diyebiliriz ne de tanımlamayı yapabiliriz bir anda. Arkadaşlar birbirlerine destekleyici yaklaşıyorlar.

Bu kızlar, bu okul, Gonca Öğretmen, İbrahim Bey ve projelerine katkı sağlayan diğer öğretmenler bende uzun zamandır gri olan bir havayı yemyeşil yaptı. İçimde bahar tazeliğini uyandırdılar.

Benimsedikleri vizyon ve edindekleri misyon ile tüm ülkeye örnek olacak bir iş yapıyorlar.
Çocuklara çoktan elleri değmiş bile, onların bu çabasını konuştuğunuz öğrencilerin gösterdikleri gelişimden anlıyorsunuz.

İnanmazsanız gidip gözlerinizle de görebilirsiniz, girdiğiniz kapıdan farklı bir insan olarak çıkacağınıza eminim.

Kızların ise Gonca Öğretmenin de söylediği gibi; "Ara eleman değil, aranan eleman" olacaklarından hiç şüphem yok. İçlerinden çok büyük başarılara imza atacakların olduğunu hayallerine bakınca anlıyorsunuz zaten.

Bu hikaye size de baharı müjdeleyen çiçekler açtırır ve umarım biz büyüklerde dünya için bir şeyler yapmaya çalışan insanlara dönüşürüz bir an önce.
Kötülüğün kimseyi ileriye götürmediğini görüp, yolumuzu iyiliğe çevirebiliriz.
Çünkü daha gidilecek çok yol var!

Sevgiyle kalalım.