zamanın en popüler yanılgısı sizi seven erkeğin daima sizi seveceğine inanmak! hele bir de o erkekle çıkmıyorken bunu düşünmek ne büyük palavradır öyle.
elbet herkes aşık olur, kimisine göre bu hayatta bir keredir ve bu yüzden bulduğunda kıymetini sonuna kadar bilmelidir, kimisine göre iki hakkı vardır büyük aşk için, kimisi de kota koymaz aşka, o an hissettiği duyguya sıkıca sarılır yalnızca.
ama aşık olmadıkça ve de aşkınızı yaşayamadıkça gerçekten kaç kere aşık olabileceğinizi bilemezsiniz.
bazı hoşlantılar platonikken aşktır, ilişkiye başlanıldığı an biter bütün büyü..
bazısının daha uzundur ömrü, şanslıysanız yıllar alır aşkınızın bitmesi, ve bazen dokular tutar tenler uyar ve sonsuza dek mutlu yaşayan iki kahramana dönüşürsünüz eşinizle.
ama elbet herkes bir kere 'aşık oldum!' der, ve aşkı için aklı başında iken asla yapmayacağı, hatta bir arkadaşı yapsa yargılamaktan geri durmayacağı şeyleri gözü kapalı yapar.
eğer bir erkek aşıksa bir kadına, ve kadın da bunu anladıysa 'üzülmeni istemiyorum ama olmaz, seninle arkadaşız' tribine girer hemen, ama içten içe erkeğin sonsuza dek kendisine aşık olmasını diler, bencilliği son raddeye varır.
aşık erkek ilgi gösterir çünkü, aşkını hep yanında ister, bir şekilde bağlar, kadın hep umut vadedici davranır fakat erkek ne zaman açılsa 'olmaz demiştim ya!' der, erkekle arkadaşlığını kesmemesinin nedeni çoğu zaman 'yakın arkadaş' olmalarıdır.(bu hangisinin işine gelmekte henüz çözülebilmiş değil)
günlerden bir gün, bizim biriciik romeomuz da bir gideri olduğunu anlar, (her kör alıcının bir kör satıcısı olurmuş nasılsa) zamanın bir diğer popüler alışkanlığı olan 'kızların çıkma teklifi etmesi' bizim şapşal aşığın başına gelince, kızın da gideri iyiyse, hemen o 'asla olmayacak aşkını' unutma tabanlı bir birliktelik başlatılır, başkasına aşıkken başka biriyle birlikte olan her gencin yegane temennisi 'belki unuturumdur'
tabi burada da aşık gencimizin bencilliği ayyuka çıkmıştır, eğer gencimizin cinsiyeti erkek ise kurban ile her türlü yakınlaşmayı hiç çekinmeden yaşayabilmelerine vesile olan allah vergisi bir yetiye sahiplerdir.
tabi bu bir 'unutma ve hayata devam etme' operasyonu olduğundan artık o 'yakın arkadaşa' yeterince ilgi gösterilmemektedir, bunun sonucunda nazından tadı yenmeyen biricik ablamız tabir-i caizse göt gibi ortada kalmıştır, ve kendi çapında der der tepinmektedir, 'hani bana aşıktıııınnnnnn!!!! hani sen hep beni sevecektin!! hani beni bekleyecektin!!!! '
geçici bir isyan sürecinden sonra nedeni belirsiz bir 'haksızlık' biner ablanın omuzlarına, ve tabi bir de 'aşığım' kelimesini taşır sırtında.
ve 'aşk'ı için bir şeyler yapmaya karar verir, bu süreçte en makul bahane, 'içimde kalmasın, söylemediklerim için pişmanlık duymayayımdır'
sapır sapır dökülür bizim egosu yitik yeni yetme aşığımız, gençosmana.
tabi şimdi kozları eline alan osmanın hali tavrı bir farklıdır, ık-mık havalarına girer, yok olmazlar filan çıkar ağzından, kıymete bindi ya şimdi tadını çıkartır, bizim zavallı aşık ablamız daha da bir üsteler, reddedilmek cazip kılar her şeyi onun için, daha da bir elde etmek ister, ısrarcı yaklaşır..bir müddet geçtikten sonra ablamızda bırakır ısrarı, unutma sırası ondadır şimdi, hem unutulmayacak kimse yoktur bu dünyada, ne gençosmanlar gelir geçer şu hayatta.ama tam ablamız unutma sürecine girip gençosman aşkına yol vermişken, osmancık koşar gelir, aşıktı ya ablaya, anca abla cool davranmaya başlayınca aklı başına gelir!
bir aşık olma esnasında tarafların ikisi de aşkına sahip çıkar aslında..sadece yanlış zamanlarda!
beklemenin manası var mıdır, hayat o kadar uzun muduur, yaşamak gereken onca duygu varken bunu sadece acı ile sınırlandırmak ne derece doğrudur bilinmez elbet, ama kaçanın kovalanma sürecini çok uzatmamak gerek.
hikayenin sonunda ne olur bilinmez, ama hikayenin buraya kadar olan kısmı elbet gelir insanoğlunun başına bir yaşama sırasında.
insan sormadan edemiyor ama, ablacım derdin neydi? madem bu hallere düşücen ne reddettin bizim gençosmanı!
lafım bu hikayeyi henüz yaşamayan saygıdeğer hemcinslerime, evet arkadaşım fazla naz aşık usandıryor, sen şimdi bırak nazı filan adam gitmeden başkasına sahip çık aşkına, yürümezse mi ne olur?
korkma hiçbir şey olmaz, sen başkasına naz yaparsın, seninki başkasına aşık olur;)
kimse kimsenin cebinde kalmaz sonuna dek, o yüzden kafayı iyi kullanmak gerek ;)