‘ Seni öldürmeyen şey güçlendirir ‘ der Nietzsche,
Bense siktir oradan Nietzsche diyorum, yanlış anlaşılmasın tavrım söze, yoksa bir düşünüre karşı saygısızlık etmem katiyen, ne de olsa düşünmüş o zamanında, insanlar için en zor olan eylemi gerçekleştirmiş bir bakıma.
Her neyse…
Bazen insanın canı o kadar acır ki, keşke ölsem şuracıkta der kendine, katlanmak zor gelir bir sonraki güne, bazen insan öyle günler yaşar ki, eve kapanır, kendi odasına kapanır, tek dileği saatlerce uyumak ve zamanın geçmesi olur. Çünkü soyut kavramlar somut acılara neden olur bazen.
Bu acıyı yaşayanlar bilirler, öldürmez evet, yine yaşarsın, hayatının kısa veya uzun bir dönemini bok gibi yaşarsın belki ama yaşarsın işte, Nietzsche’nin bilmediği şey şudur ki, bu acı güçlendirmez insanı, belki biraz tecrübe katar ve belki korkaklaştırır biraz, sevmekten korkar hale getirir insanı ama hepsi o kadar.
Her ilişki kendine özgüdür, bir öncekinin sana kattığı acıyı, bir sonrakinde de yaşama ihtimalin her daim mevcuttur, o yüzden sen sadece acıyı yaşadığınla kalırsın, sonra bi yerde okursun ‘seni öldürmeyen şey güçlendirir’ , yazının verdiği iki dakika süren gazla evet güçlüyüm dersin, üçüncü dakikada yine yerlerde bulursun kendini, acı güçlendirmez çünkü, acı yakar yıkar mahveder..
Ee nasıl mı üstesinden geleceksin bu durumun?
Kendinle geleceksin tabi ki de, acını çekecek, yerlerde sürünecek, yataklardan çıkamayacaksın, ta ki canına tak edene kadar!
Bir gün kendi çaresizliğinden tiksinip, kendine bakacak ve yeter artık diyeceksin, dışarıda kaçırdığın nice güzelliği düşünüp kendine geleceksin, aşık olunacak çok insan var daha diyeceksin, kendini düşüneceksin, seni güçlü kılan ‘ben’cilliğin olacak!
Yaşadığın acı mı? Kaybolan günlerinle birlikte, onu da atacaksın çöpe, acının kimseye yok bir faydası, seni daha güçlü yapmayacak, sen bir sonraki aşkında yine savunmasız olacaksın ve bir gün yeniden baktığında Nietzsche’nin sözüne, siktir oradan diyecek ve devam edeceksin yoluna seni bekleyen şeyleri bilerek, yaşayacağın acılara rağmen yine de yaşamaktan çekinmeyerek.
İşte o zaman ‘güçlü’ olacaksın!
Ben senin aksine güçlenmeyi tercih ettim. Ben yerlerde sürünmek istemiyorum, ben mutsuz ve acılı günler geçirmek istemiyorum ve bu yüzden tecrübelerim ile birlikte güçlendim. Ve şunu öğrendim beni mutsuz eden, bana acı çektiren insanlar yanımda olamazlar. Çünkü dışarıda yaşanacak nice güzellikler varken ben bunları kaçıramam. Ayrıca buna hakları yok.
YanıtlaSilAku Soku Zan