20 Temmuz 2016 Çarşamba

Korkuyorum Anne!

Korkuyorum Anne,

İçinde bulunduğumuz durumdan, üzerime yapışan tedirginlikten korkuyorum. Sadece kendim için değil, sevdiğim insanlara da zarar gelir diye korkuyorum. Fikirlerimi özgürce ifade edememekten, çarpıtılan sözler, ya da söylenen sözler için, düşüncesi için ceza alan insanları gördükçe korkuyorum, konuşmaktan, yazmaktan, düşünmekten. Karanlık bir tünele girmiş gibi, ip ince bir ışıkta gidiyorum ve ışığımı kaybetmekten tünelin sonunu görememekten korkuyorum.

İnsanların güce bu denli tapmasını, gücün onları bu denli yozlaştırmasını gördükçe korkuyorum. Dünyanın adaletsizliği değil belki ama evrenin kayıtsızlığından korkuyorum.
Ölen onca insanı duydukça, okudukça, gördükçe duyarsızlaşmaktan, artık hissizleşmekten korkuyorum. Ölürsem bir gün matematiksel bir ifade olmaktan yahut sevdiğim insanların rakamlaştırılmasından korkuyorum. Güçsüze sırt dönmüşten, muhtaca karşı kör olan gözlerden korkuyorum, insanların acımasız yargılarından, kendini başkası yerine koymayışlarından karşılarındaki insanı hiç anlamaya çalışmayışlarından korkuyorum.
Ülke de bunca olay olurken, keyfine bakan insandan da korkuyorum. Onları anlayamadığım için korkuyorum, bunca eziyet niye, paylaşılamayan ne diye düşündükçe korkuyorum. Bu korku gün içinde üzerine yapışan toz kir gibi, temizlenmedikçe geçmeyen, geçmedikçe varlığına alışılan, en çok da korkarak yaşamaya alışmaktan korkuyorum.

Kimsenin kimseye değer vermediği ve gerçekten sevmediği, tadı geçtiği için fırlatılıp atılan sakıza benzer dostluklardan, temeline güven değil çıkar konan bütün ilişkilerden korkuyorum ben anne.
Nereden geliyor bu hükmetme isteği, nedir bu iktidar hırsı bilmiyorum, tanımıyorum. İçinde kin ve nefret olan insandan, öfkeyle beslenen her şeyden ve onların verdiği/verebileceği zarardan korkuyorum.
Çünkü netice de hepimiz biriz be anne, hepimizin yaradılışı aynı, benziyoruz ucundan kıyısından birbirimize.
Onlara benzemekten korkuyorum eninde sonunda, yaşamımın varlığı sevgiyken, merhamete ve iyiliğe her şeyden çok inanırken, bi gün gelir de inandığım şeylerden vazgeçerim diye korkuyorum.
Nerede yitirdik biz bunca değeri diye bakıyorum, çocuktum herhalde hatırlayamıyorum. Dökülmeyen gözyaşımdan bile korkuyorum be anne, hissizleşmek istemiyorum. Ama bunun savaşı da çok zor be anne.
Kötü günler geçer diyorsun da, kaçımız sağ çıkarız o kötü günlerden fiziken ve ruhen?
Sen biliyor musun?
Biliyorsan bana da anlat be anne, çocukken nasıl kolay uyutuyorduysan şimdi de bir hikaye anlat da uyuyayım anne.
Bakarsın gözümü aydınlığa açarım, nasılsa gün doğmadan neler doğar dersin.
Ben bugün dua ettim anne hepimiz için, yüce Tanrı bizleri affetsin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bir diyeceğim var!