14 Nisan 2016 Perşembe

BOŞVER BE!!

Dünyalar tatlısı bir anneanneye sahibim, eskilerin yarı dominantı şimdilerde bir komedyen edası ile geziniyor etrafta. Bakmayın doğuştan yeteneği varmış bu konuda aslında, hani şu 'sense of humor' dediklerinden. Bütün aile o genetikten az çok nasibini aldı. Her neyse, asıl anlatmak istediğim konu başka, anneannemin insanlığa en büyük nasihatı olan ünlü lafı;

Boşver be, boşvermeden hayat mı geçer!

Bilmiyorum o ömrü boyunca ne kadar boş verebildi, ne kadarını ciddiye aldı ve ne kadarını kaldıramadı. Biliyorum hepimizin bambaşka sorunları var, benimkiler size, sizinkiler bana az gelir anlatsak birbirimize. Dert için ne derler bilirsiniz;  
"Dert çük gibidir, herkes en büyüğünün kendisinde olduğunu sanır" 

Hayata şöyle bir baktığımızda ne çok dert var değil mi? İşler, eşler, çocuklar, arkadaşlar, mekanlar, zamanlar ve tabi en önemlisi sağlık. Umarım hiçbirinizin sağlık ile alakalı bir derdi yoktur, çünkü kimsenin sağlığıyla imtihan edilmesini istemem. 

Tuhaftır boş vermeyi ben de umursamamak sanardım fakat sonradan farkettim ki o aslında bir şükür sözcüğü. İşini mi kaybettin, boşver be eşin var! Terk mi edildin, boşver be dostun var! Dostunun kazığını mı yedin, boşver be ailen var! Aşık oldun da karşılık mı bulamadın, boşver be ileride seni bekleyen daha güzel bir aşk var! O çok sevdiğin deniz ülkesine mi gidemedin, boşver be önünde gidebileceğin günler var! Sağlığından olsan bile, boşver be hayata tutunmak için hala sebepler var! 

Hayatta elinde olanlara bak be, bir kere de kaybettiklerine değil de hala sahip olduklarına bak. Hiçbir şeyin olmadığını mı düşünüyorsun, elinde bu "hayat" var be! Bak işte, gör işte! 

Hayır ben Pollyanna falan yemedim yanlışlıkla. Sadece reddediyorum bütün bırakışları, bütün içe kapanışları, reddediyorum vazgeçişleri, başkasından değil kendinden gidişleri. Reddediyorum istenmeden mahkumu olunan hayatları, mutsuz geçen günleri! 

İstiyorum ki farkına varsın herkes, istedikleri şeyler yalnızca "insanca" ve hiçbir kabahat yok bunda. Pişmanlıkla zaman kaybetmesinler istiyorum, olmayana takılmasınlar, olacağı olanı oldurmak için çabalasınlar istiyorum. Hayat kısa diyorum, kuşlar uçuyor Cemal diyorum, ama anlamıyorlar maalesef. Prangalarla yaşıyorlar, her şeye alışıyor ve idare hayatlar sürüyorlar. Lafım sürenlere, hepinize değil. 

İstiyorum ki, mutlulukları için, yeri geldiğinde karşılarına çıkan zorlukları, engelleri, kara geceleri, hüznü, kırgınlığı, aldanmışlığı boş verebilsinler. İnanıyorum ki bir gün en azından birkaçınız sizi üzen şeylere boş verip, sizi mutlu edenleri ciddiye almayı öğreneceksiniz.

O gün gelene dek; Siz üzülmeyin, en kötü ben varım be! 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bir diyeceğim var!