22 Nisan 2017 Cumartesi

Y I R M I A L T I

"Elbet acı duyar
Tomurcuklar açarken
Acı duyar,
Büyürken her şey zorlanır"

Her sene olduğu gibi, bu sene de düşen takvim yaprakları benim ömrüme artı bir olarak ek oldu. Hayatıma girenler/çıkanlar, tanıştığım yeni insanlar, kurduğum yeni dostluklar, yeni bir şehir- beni kendisine hayran bırakan-, daha önce gitmediğim ülkeler, ve farklı milletten insanlar oldu hayatımda bu geçtiğimiz bir senede.

Büyümek kimse için kolay değil biliyorum, benim içinde kolay olmadı, ordan bakınca kolaymış gibi dursa da- her şeyi biliyormuş gibi yapmanında bir bedeli var malum-.

Ben kendi değişimini gözlemleyen insanlardanım, hayatı sorgulayan, gözlerini kocaman açan ve yaşamın her ayrıntısını görmeye çalışan. Kendi değerlerini inşaa eden, kendisine kırmızı çizgiler koyan, sınırları olan kendi hayatı için, ve hayat konusunda sınır tanımayan, yaşamayı gerçekten çok seven biriyim. Şanslı olduğumu hep düşündüm, ama bugünlerde daha da eminim şanslı olduğuma.

Atatürkçü bir ailem var, bana sevgisini ve güvenini vermekten hiçbir zaman çekinmeyen bir ailem var. Anne- Baba, Anneanne- Dede, iyi ki varsınız. Benim yetiştiriliş tarzımdan farklı büyütülmüş insanlarla tanıştıkça, bazen kendimin daha çok insan olduğunu gördüm, düşünce tarzım, cesaretim, korkusuzluğumu bana ailem kazandırdı. Yaşamımda kalite aramayı annemden öğrendim, dürüst ve ahlaklı olmayı ise babamdan, doğru bildiğimi söylemeyi ablamdan, adab-ı muaşereti dedem öğretti, gerektiğinde boş vermem gerektiğini ise anneannem. Hepsinden önemlisi, ailem bana vicdanı ve merhameti öğretti. Aldığım bütün yolların taşlarında onlardan izler var, ve hep olacak.

Bir insanı canın kadar sevmeyi, Zuzudan öğrendim. Bir insanın yüreğinin tertemiz olabileceğini,  kirpiklerin de naif olabileceğini, kendinden başkalarını da düşünmeyi ve bunun beni de mutlu ettiğini onunla öğrendim. Sadece bu kadar değil tabi ki, hayat dalgalı bir deniz, ve insanlar limanımız, kıyılarımız. İnsanlara liman olmayı, kıyılarında huzur bulmayı, kaygılardan arınmayı, kendinden çok başkasını öne koymayı ve yazmakla anlatılmayacak kadar değerli anıyı, Zuzu sayesinde öğrendim.

Yeni insanlarım da oldu bu sene, 9 ayda asırlık bir dostluk kurduk kendileriyle. Aklı yarı zamanlı çalışsa da arasıra, erkek-kadın olarak dost- kardeş olunacağını ispatladık birlikte. Korkmadık ucuz yanlarımızı birbirimize göstermekten, korkmadık düşündüğümüzü açıkça dile getirmekten. Biliyorum, seninle çok yol alacağız daha kardeşim, ülkeler görecek, insanlar tanıyacak ve kimseleri yakıştıramayacağız birbirimizin koluna, bir kaynana edasıyla.

Beni öyle güzel sevenler oldu ki, gözlerindeki parıltı içlerindeki sevgi, o incelik, o temizlik, inanmamı sağladı dünyadaki kötülüğün bitebileceğine, sevgi ile. Çıkarsız sevebildiğini gördüm insanların, beni tanıdıklarını, beni "ben" olarak görebildiklerini gördüm. Minnet duymak nedir bilmem ama, minnettar nasıl olunur öğrendim. Umarım, üzülmelerine ömrümün hiç bir mevsiminde sebebiyet vermem.

Ve beni bir zamanlar sevmiş olanların, bana saygı duyduğunu, beni çok güzel yerlere koyduklarını gördüm. Onlara verebildiklerimin, ve onlardan aldıklarımın çok değerli şeyler olduğunu anladım.

"Başkasının ayakkabısını giymeden onu anlayamazsın"

Bu cümleyi aldım, hayatımın merkezine koydum. Bol bol ayakkabı değiştiriyorum şimdi, ve biliyor musunuz, dünya olmayı öğrendim. Her birinizi anlayabilirim, Nazım gibi "burnumla" değil üstelik, kalbimle yüreğimle, herkesi sevebilirim, bütün hırçınlıklarınızı yatıştırabilirim. Öfkenizi dindirebilirim ve anlamanızı sağlayabilirim hayatın sandığınız kadar zor olmadığını.
Kendi içimde öyle bir kaynak buldum ki, kimseye kızmamayı ve bağışlamayı öğrendim, öfke duyacak kadar zamanım yok çünkü benim.

Çok şanslıyım, çünkü biliyorum, sizin tarafınızdan çok seviliyorum. Tabi ki herkesçe değil, ama sizler işte, beni sevenler, sevginiz öyle kutsal ki benim için, sizler benim kalbimi genişlettiniz.
Sizler, iyi ki varsınız! Ben her birinizi çok seviyorum, bunu söylemekten çekinmeyecek kadar çok!
Yaşama olan tutkumu umarım ben hiç kaybetmem, ve eğer siz henüz tutkunuzu keşfedemediyseniz, umarım bulursunuz en kısa zamanda. Çünkü benim gidecek çok yolum, tanışacak yeni insanlarım, yaşayacak şehirlerim, kıyılarına sığınacağım dostluklarım bitmedi. Ben her sene yeni şeyler öğrenecek ve  her yeni senemde yeni şeyler keşfetmeyi isteyecek kadar talepkarım bu hayatta.
Sizler de olun, ne olur.
Ama her şeyden önce, hepiniz, VAR OLUN!

Teşekkür ederim. .
Hoşçakal yirmi beş :)

3 yorum:

  1. Kendi kendime yıllardır "25 yaşına kadar her ne yaşarsam,ne kadar sıkıntı,mutsuzluk yaşarsam yaşayayım buna hazırım.Mutsuz olayım önemli değil,zaten kelime olarak mutluluktan nefret ederim ama 25 yaşımda ben oldum diyeyim" dedim.Bugün 26 oldum ve dönüp baktığımda ne ben olmuşum ne de kendimi bulmuşum..Hayatta inandığım her seyin peşinden koştum.Üstelik 25 yaşında "olacağıma" inancım da tamdı çünkü neye tutkuyla bağlandıysam,neye yürekten inandıysam oldu ama bu sefer olmadı.

    Biliyor musun belki 2-3 senedir bloğuna yazmayı düşünüyordum,daha doğrusu başka bir fikrim vardı aslında ama bu da dursun şimdilik.Sadece yazmaya devam et.

    YanıtlaSil
  2. Hayat bir yolculuk, varılacak bir yer ise yok. o yüzden "olmak" ve "bulmak" mümkün değil. Kabuk değiştiren bir sürüngen gibi, her bulduğumuzda kaybediyoruz bir şeyleri yeniden. Bitmek tükenmez bir serüven :)
    Nice güzel yaşların olsun; gittiğin yolların tadını çıkarmaya baktığın, varacağın yerde çok da bir şey olmadığını anladığın.
    Vazgeçme kendinden, yarın yeni bir gün :)

    YanıtlaSil
  3. Sen de vazgeçme,asla insanların seni hayal kırıklığına uğratmasına izin verme.Aramızdaki bağ bir yorum kadar ama önemli olan bu değil.Önemli olan senin yazdıkların.Yaz,rakını iç,sezen dinle..Bakma bu melankolik hallerime şuan biraz sarhoş,pek fazla mutluyum.Kendime ısmarladığım bira ve keşfedilmemiş bir bardaki canlı müzik yetiyor bana.Yalnızlığın en güzel hali bu..

    Bak,sen özel birisin.Bunu sosyal bi platformda bahsetmek hiç içime sinmiyor ama fazlasına gerek yok.Hayatını yaşa,yaşıyorsun da ama sakın kaybetme kendini.Farzedelim bana,an itibariyle iki yorumluk bağımıza değer veriyorsun.Farkında olduğunu bilsem de iyice anla,sen özel birisin bunu asla unutma.Yaz,rakını iç,sezen'i dinle.Ben yolda olduğumu,asla bu yolun bitmeyeceğini biliyorum zaten son nefesime kadar..Sen yolda tökezleme,asla ama asla unutma bir anonim kadar yakınındayım.Mahlasım da bi garip olsun.Yeni yazını merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil

bir diyeceğim var!