27 Ekim 2014 Pazartesi

Pardon, bakar mısınız?



Merhaba,

Tanışmış mıydık sizinle daha önce bir yerlerde? Karşılaştık mı ya da kalabalığa karıştığımız yalnızlıklarda? Pardon, sevmiş miydim sizi, ya da kırmış mıydım kalbinizi sizin abarttığınız benimse sıradanlaştırdığım bir aşk münasebetinde?
Tanıyor olmalıyım sizi, yahut çok benziyor bakışınız bir başkasınınkine. Güldüğünüz zaman gözlerinizin kırışmasından böyle bir hisse kapıldım ben belki de.
Daha önce de olmuştu, gülüşü mavilikler kadar derin bir adam tanımıştım, hani şu içinde sonsuzluk barındıran denizler gibi, vapurun motoru bozulsa da kalsak denizin orta yerinde diye istediğin denizler, insanın martı olasını getirenlerden. Neyse konumuz bu değildi, nerede kalmıştık?

Ah, yüzünüz ne kadar da aşina! Evet evet, kesinlikle tanışıyoruz sizinle, gülerken elinizle yüzünüzü kapatışınızdan kendinizi ele verdiniz işte. Fakat niçin bir yabancı gibi geçip gidiyorsunuz yanımdan, gözlerinizi kaçırışınızın sebebi benden nefret edişiniz mi yoksa hiç hatırlamayacak kadar unuttunuz mu beni? Durun durun, buldum sizi! Siz şu ne olursa olsun sizi bırakmamam için yalvaran adamsınız bana, hatırlıyorum, bir anlaşma yapmıştınız benimle kendi öfkenize hakim olamadığınız zamanlarda bizi garantiye almak adına, ne olursa olsun beni çok seveceğinizi ve hiç bırakmayacağınızı iddaa etmiştiniz boş kağıda imza atar gibi bir rahatlıkla, oysa ne tuhaf değil mi, bir eşikten geçer gibi kolay ve hızlı terketmiştiniz beni. Anlaşmamıza sadık kalmaya çalıştıkça ben, sizin tüm acı sözlerinize karşın sizi bırakmamak için çabaladıkça, nasıl da bir harabeye dönmüştük, sizi yıkmışlar beni yakmışlarda, cesedimizi gömmeye tenezzül bile etmemişlerdi sanki, orta yerde kalakalmıştık. Ben ilk kez orada gördüm iki insanın birbirine bu denli hızla yabancılaşabileceğini, birlikteyken. Ne çabuk yitirmiştik birbirimizi, sanki günler olmamış, birbirimizi hiç sevmemiş, gecelerde aynı yıldızın altında birbirimize dokunmamış, hiç tanışmamış gibi..
Sevgilerin bitebileceğini gördükten sonra, uzunca bir süre sevemeyişimin sebebi belki sizdiniz, belki de içinde hiç sevme isteği kalmayan birine dönüşmenin acısını size fatura etmek istemiştim ben.
Her neyse, çok konuştum, şimdi tek gördüğüm bir zamanlar tanıdığımı düşündüğüm bir adamın silüeti. Çoktan uzaklaşmışsınız yanımdan, zaten gözlerim pek iyi görmedi hiçbir zaman.


O halde size son sözüm, hoşça kalınız. .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bir diyeceğim var!